

Şehit İbrahim KURT'un Annesi Fazile Hanım, Babası Zeynel Abidin Bey ve İzmir Temsilcimiz E.Alb. Ömer ÜNAL
Terör Şehidi İbrahim KURT, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 11’inci Piyade Tugay Komutanlığı Denizli’de vatani hizmetini yaparken, Şırnak Hudut Karakoluna görevlendiriliyor ve 16 Haziran 1997 yılında Hisar operasyonuna giderken dört arkadaşı ile birlikte Şehit oluyor. “Oğlumuzu kalbimizin en güzel yerine koyduk, orada sarıp sarmalıyoruz. Bu hissin tarifi zor, ancak yaşayan bilir.” diyerek yüreğini bizlere açan Şehidimizin annesi Fazile Hanım ve babası Zeynel Abidin Bey’le, İzmir Temsilcimiz E.Alb. Ömer ÜNAL, hüzün ve gururla okuyacağınızı düşündüğümüz bir söyleşi gerçekleştirdi.
Zeynel Abidin Bey, bize biraz kendinizi ve ailenizi anlatır mısınız?
Eşim Fazile Hanım, Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinden, ben aynı ilçenin Eldelek köyündenim. Ziraat Mühendisi olarak Orman Genel Müdürlüğünün çeşitli kademelerinde ve bölgelerinde çalıştıktan sonra emekli oldum. Eşim ise ev hanımı. Biz yedi kardeştik. Babam 40 yaşında vefat ettikten sonra annem bizi altı kardeşim ile birlikte dişinden tırnağından artırarak okuttu. Hepimiz üniversite mezunuyuz. Üç oğlum var. İbrahim’im Şehit oldu. İbrahim’in küçük kardeşi Özgür, makine mühendisi, İzmirgaz’da Bölge Müdürü olarak görev yapıyor. Özgür oğlumuzdan 11 ve 15 yaşlarında iki torunumuz var. Onun küçüğü Çağdaş, baba mesleğini aldı, o da Ziraat Mühendisi. Çağdaş oğlumuzdan da yeni doğmuş bir bebeğimiz var.
Zeynel Abidin Bey, Şehidimiz İbrahim ile ilgili neler paylaşmak istersiniz bizimle?
İbrahim, biz memur olduğumuz için Mersin’de görevli iken orada doğdu. İlk-orta-lise eğitimini yine görev icabı Diyarbakır’da olduğumuz için Diyarbakır’da tamamladı.
Sonrasında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesini kazandı. 3’üncü sınıf öğrencisiyken kaydını dondurmuş ve bizden gizli tutarak vatani görevini yapmak üzere gönüllü olarak askerliğe başvurmuş. Acemi birliğini Manisa Er Eğitim Tugayında tamamladı. Oradan dağıtım birliği olarak 11’inci Piyade Tugay Komutanlığı Denizli’ye, daha sonra Şırnak Hudut Karakoluna görevlendirildi. Burada Hisar Operasyonunda dört arkadaşı ile birlikte Şehit oldu. 16 Haziran 1997 tarihinde bize şehadet haberi geldi. Yeni emekli olduğum yıllardı. İzmir’e yerleşmiştik. Sessiz sakin bir törenle Kadifekale Şehitliği’ne defnettik yavrumuzu. Eşim ve ben düzenli olarak mezarını ziyaret ediyoruz. Oğlumuzu kalbimizin en güzel yerine koyduk, orada sarıp sarmalıyoruz. Bu hissin tarifi zor, ancak yaşayan bilir. Acısı yüreğimizde ama hayat da devam ediyor. Bir vesileyle arayıp soran ziyarete gelen herkesle dostluğumuz sürüyor.
Şehidimize tekrar Allah’tan rahmet, sizlere sabır diliyoruz… Peki, Mehmetçik Vakfı ile ilgili düşüncelerinizi paylaşır mısınız bizimle?
Vakfın çalışmalarını çok takdir ediyoruz. Dürüst ve sistemli çalışan bir Vakıf Mehmetçik Vakfı… Şeffaf bir yönetim sistemi olduğundan halkın daha çok takdirini topluyor, bu en önemli kısmı… Mehmetçik Vakfının sesi, daha geniş kitlelere duyurulmalı, yaptığı çalışmalar daha çok kişiye anlatılmalı ki, yapılan ve yapılacak olan bağışların nasıl dağıtıldığından emin olan yardımseverlerin sayısı daha da artsın. Ayrıca anneler-babalar günü yardımları için de Vakfımıza ayrıca teşekkür ederiz. Mehmetçik Vakfından gelen her şeyin, bir toplu iğne bile olsa başımızın üstünde yer vardır. Bu anlamlı yardımı, anneler ve babalar gününde çocuğumuzdan bir hediye olarak kabul ediyoruz.
Bağışçılarımızla ilgili ne söylemek istersiniz?
Bağışta bulunmak isteyen herkes, yapılan bağışların her kuruşunu Şehit ailelerine, Gazilerimize ve çocuklarına ulaştıran Mehmetçik Vakfına gönül rahatlığı ile bağış yapabilir. Bu ülke gönlü zengin, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.” düşüncesiyle yoğrulmuş insanlardan oluşuyor. Bu bağlamda desteklerini esirgemeyen gani gönüllü milletimize de teşekkür ederim.
Son olarak Fazile Hanım ve Zeynel Abidin Bey, bizlerle paylaşmak istediğiniz bir şey var mı?
Artık biz sizin bir aileniz, siz de bizim bir ailemiz oldunuz. Görevim icabı birçok yabancı ülke gezdim. Bizim ülkemiz kadar bereketli toprakları olan başka bir ülke görmedim. O yüzden Şehidimiz de bol, Gazimiz de. Bu yönüyle Mehmetçik Vakfının üstlendiği misyonun önemi tartışılamaz. Bu vesileyle, kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümü olan Vakfımıza çalışmalarında başarılar diliyor, her şey için tekrar teşekkür ediyor ve oğlumuz için yazdığım şiirimi sizlerle ve Mehmetçik Vakfı Dergisi okuyucuları ile paylaşmak istiyorum.
Eskisi Gibi
Yandım diye boylu boyun yatıyor,
Kurşun yemiş al kanları akıyor,
Yere düşmüş, yanık yanık meliyor,
Anasının emlik kuzusu gibi…
Gardaşına demiş içinde sızı,
Hayatına girdi hayının kızı,
Yolunu şaşırdı seher yıldızı,
Eve gelirmola eskisi gibi…
Tuzak kurulmuştu yolu değişti,
Kanı çekilince feleği şaştı,
Boynunu bükerek toprağa düştü,
Suzsuz çiçeklerin fidesi gibi…
Tazecik bedenin, gencecik yüzün,
Hayallerin vardı, kapandı gözün,
Yolun başındaydın, vuruldun yazın,
Ceylanın kınalı yavrusu gibi…
Aklımdan çıkmıyor oğulun sesi,
Yokluğun içimde ağu sancısı,
Hasretine dayanamam doğrusu,
Kırk yıllık kahvenin kokusu gibi…
Zeynel’in feryadı arşta duyulsun,
Sebep olanların ocağı yansın,
Viraneye dönsün, baykuş tünesin,
Yazının, yabanın ıssızı gibi…
Zeynel Abidin KURT
Önceki Sonraki