

Şehit çocuğu Ömer Faruk CORA ve TSKMEV Samsun Temsilcimiz E.Alb. Rahmi KABAKÇI
Şehit Ali CORA’nın oğlu Ömer Faruk CORA, 1993 doğumlu. Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü mezunu olan şu an Karayolları 10’uncu Bölge Müdürlüğü Ar-Ge Başmühendisi olarak görev yapan Ömer Faruk, Mehmetçik Vakfı kültür gezisinde tanıştığı ve hayatını birleştirdiği başka bir Mehmetçik evladı Semra KUDUŞ ile mutlu bir evlilik sürdürüyor. “Hedefim, öncelikle her daim Vatana, Millete ve Bayrağa sevdalı bir vatandaş olup bu hassasiyetlerde evlatlar yetiştirmek. Sonrasında ise meslek hayatıma ilk başladığım gün duvarda asılı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ‘Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır!’ sözlerini kendime şiar eyleyip bu bağlamda çalışmaktır.” diyerek vatan sevgisini her fırsatta dile getiren Ömer Faruk ile Samsun Temsilcimiz E.Alb. Rahmi KABAKÇI, gururla okuyacağınızı düşündüğümüz bir söyleşi gerçekleştirdi.
Ömer Faruk, öncelikle bize kendinden bahseder misin?
Ben Şehit Ali CORA oğlu Ömer Faruk CORA. 1993 yılında Merzifon/Amasya’da doğdum. Ailemin tek çocuğuyum. Babam Şehit olduktan sonra memleketimiz Trabzon’un Tonya ilçesine taşındık ve yaşamımı burada devam ettirdim. İlkokula da Tonya’da başladım, 7’nci sınıfa kadar Tonya Şehit Cemil Küçük İlköğretim Okulunda okudum. Daha sonrasında Trabzon merkezine taşındık ve okul hayatıma Trabzon Prof. İhsan Koz İlköğretim Okulunda devam ettim. Lise eğitimimi ise Trabzon Yunus Emre Lisesinde tamamladım. Üniversite sınavında, annemi yalnız bırakmamak için başka şehirlerde tercihte bulunmadım, tüm bölüm tercihlerimi Trabzon’dan yana kullandım. 2018 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünden mezun oldum. Daha sonra Karayolları 10’uncu Bölge Müdürlüğü Ar-Ge Başmühendisliğinde görevime başladım ve halen burada çalışmaktayım. 2021 yılının Temmuz ayında, Mehmetçik Vakfının Kültür Gezisinde tanıştığım eşim Semra KUDUŞ ile evlendim. Kendisi de babasından dolayı bir dönem Mehmetçik Vakfının bakım ve öğrenim yardımından faydalandı. Her ikimiz de Mehmetçik çocuğuyuz yani.
Bir Şehit çocuğu olmak nasıl bir duygu, bu duygunun hayatında ne gibi etkileri oldu?
Küçük yaşlarımızda başucunda “Türk Bayrağı” bulunan bir mezara baba dediğimizde anlıyoruz Şehitliğin ne demek olduğunu ve Vatan sevdasını. Şehit çocuğu olmanın ne demek olduğunu ilkokul çağlarımızda okula babasız gittiğimizde, arkadaşlarımızın eşyalarının babaları tarafından alındığını öğrendiğimizde hissediyoruz. Bu durum daha sonraki dönemlerde bizlere çoğu zaman hem anne, hem baba olan annelerimizin yapamayacağı etkinliklerde anlaşılır hale geliyor. Yakın dönemde düğün hazırlıkları içerisinde bulunduğum için babasızlığın eksikliğini fazlasıyla hissettim. Bu olayların başrolünde insanın babasının olması gerektiği kanaatindeyim. Mesela ben taraftarı olduğum takımın maçına ilk gidişimde babamın omuzlarında olmayı yeğlerdim. Yani demem o ki bu durumun çocukluk veya yetişkinlik gibi bir ayrımı yok. Babasızlığın sızısı her dönemde farklıdır. Şehit evladı olmak hem büyük bir gurur, hem büyük bir sorumlulukken aynı zamanda arkamızda ki dağın eksikliğidir. Ancak, bunun yanında küçük yaşta vatan, millet sevdasıyla yetişip babalarımıza layık olduğumuzu hissettiğimizde güzel bir duygu haline dönüşebilir bu duygular.
TSK Mehmetçik Vakfı ile nasıl tanıştın?
Mehmetçik Vakfı zaten her zaman hayatımızdaydı, ancak yaşımız ilerledikçe varlığını daha net bir şekilde hissetmeye başladık. Az önce eksikliğini anlattığım konular dâhil hayatımızın her döneminde maddi, manevi yanımızda oldular. Ancak varlığını tam olarak ne zaman hissettiğimi söylemek gerekirse “Kültür Gezisi” cevabını veririm. Çünkü bu gezide Vakıf çalışanlarını tanıma fırsatını elde ettik, Ankara’da bir ailemiz olduğunu gördük, Vakfımızın işleyişini öğrendik. Bu süreç ve güven duygusu anlatılmaz, yaşanır.
Kültür Gezisinde senin gibi Şehit ve Gazi çocuklarıyla tanıştın. Gezi nasıl geçti, neler yaşadın, neler hissettin?
2013 ve 2014 yılları olmak üzere iki kez geziye katıldım. Bu geziler sayesinde daha önce görmediğimiz yerleri görme fırsatımız oldu. Başlangıcı tedirginliklerle dolu olan bu gezide tanıştığımız arkadaşlarımızla son gün ayrılıyorken bir haftadır değil de sanki senelerdir tanışıyormuş gibi üzüldük. Kültür gezisi sayesinde bu vatan uğruna canını hiçe sayan Şehit ve Gazilerimizin evlatlarıyla tanışmak çok güzeldi. Türkiye’nin hangi şehrine gitsek aynı kaderi paylaştığımız, ortak acılarla bilendiğimiz bir arkadaşımızın olduğunu görmek bizleri mutlu ediyor. Farklı bölgelerden, farklı coğrafyalardan ama acısı ortak olan insanlarla bir arada bulunduk. Kültür Gezisi bu bağlamda benim için değerlidir ancak tüm bunların yanında benim için en özel olan kısmı ise hayat arkadaşım, eşimi bu gezide tanımak oldu. O nedenle Kültür gezisi, hemen her fırsatta konuşup, anlattığım benim en güzel anılarımdan biridir.
Gelecekle ilgili hedeflerinden bahseder misin?
Öncelikle her daim Vatana, Millete ve Bayrağa sevdalı bir vatandaş olup bu hassasiyetlerde evlatlar yetiştirmek. Daha sonrasında ise meslek hayatıma ilk başladığım gün duvarda asılı Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır!” sözlerini kendime şiar eyleyip bu bağlamda çalışmaktır. Kendi adıma en büyük hayalim ise babacığımın uğrunda canını verdiği bu ülkenin meclisinde söz sahibi olmak ve Şehit Ailelerimizi ve Gazilerimizi en iyi şekilde meclisimizde temsil etmektir. En önemlisi ise bizlere maddi ve manevi desteğini hiç esirgemeyen Mehmetçik Vakfına imkânlarım ölçüsünde yardım etmektir.
Mehmetçik Vakfı Dergisi aracılığıyla neler söylemek istersin?
Yüzlerce yıldır dünyaya nizam veren Mehmetçiğimizin emanetlerine sahip çıkan değerli Vakfımıza teşekkür ediyorum. Ayrıca ilkokul çağlarında harçlıklarından birikim yapıp Vakfımıza bağışlayan minik yürekler ve siftah paralarını biriktirip bağış yapan simitçi ağabeyimiz dâhil tüm bağışçılarımıza teşekkür ederim. Bu dergiyi okuyacak olan değerli kader arkadaşlarıma, eğer daha önce geziye katılmadılarsa tedirginlik yaşamadan geziye katılmalarını öneririm. Farklı şehirler, farklı kültürlerden olmasına rağmen acıları aynı insanların bir araya gelip kaynaşması gerçek manada güzel bir duygudur. Birbirinden değerli bu kardeşlerimizin yüreğinden Vatan sevdası eksik olmasın ve her daim başları dik olsun. Çünkü bizim babalarımız birer kahramandır. En önemlisi ise bu yaşıma kadar yetişmemde fazlasıyla emeği olan, bana hem analık hem babalık yapan ve her daim destekçim olan kıymetli anneme teşekkür ediyorum.
Vakfımızın 40. Yılına özel duygu ve düşünceleriniz nelerdir?
“Gençliğe hizmet, geleceğe hizmettir.” Bu nedenle kurulduğundan beri bu memleketin gençlerine hizmet eden Mehmetçik Vakfının kuruluşunun 40’ıncı yılı olsa da, hizmeti çok daha fazlasıdır. Bu bağlamda biz gençlere desteğini esirgemeyen Vakfımızın ektiği tohumların bu vatana hayırlı olmasını diliyorum. 25 yıldır hayatımda olan Vakfımızın amaç ve hedeflerine bundan önceki gibi ulaşacağından hiç şüphem yoktur.
Mehmetçik Vakfı aileme her şey için teşekkür ederim, iyi ki 40 yıldır bu ülkede varsınız!