

01.11.2019
Betül KANGA 1999 doğumlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği 1’inci sınıf öğrencisi. Babası vatani görevini yerine getirirken geçirdiği sarılık hastalığı sonucu Betül henüz 1,5 yaşındayken vefat ediyor. Mehmetçik Vakfı İzmir Temsilcisi E. Albay Ahmet TUNCER “Vefat Mehmetçik çocuğu olmak tanımlayamayacak kadar zor, hüzünlü ve gururlu olmamı sağlayacak bir duygu” diyerek duygularını ifade eden Betül ile Vakıfla tanışma öyküsünden, Mehmetçik Çocukları Kültür Gezisi’nde kurduğu sağlam dostluklara ve yaşama dair hedeflerine kadar ilgiyle okuyacağınızı düşündüğümüz samimi bir sohbet gerçekleştirdi.
Betül, bize kendinden bahseder misin?
8 Ağustos 1999 yılında İstanbul, Üsküdar’da doğdum. Henüz 9 günlük iken yıkıcı Marmara depremini yaşayıp 1 hafta sokakta kalmışız. O sıralar polis memurluğu yapan babam eşine ve kızına zarar gelir korkusu ile bizi memleketimiz Antalya’ya götürmüş. Daha sonra vatani görevi olan askerliği yerine getirmek için askere gitmiş. Bitlis/Güroymak’ta askerliğini yaparken sarılık hastalığına yakalanıyor. Ailesinden bile, bu kötü, hatta öldürücü olan hastalığı saklıyor ve bu hastalık babamı ölümün pençesine düşürüyor. Her ne kadar askeri hastanelerde tedavi görse de kurtulamıyor. Geride ailesini ve 1,5 yaşındaki her şeyden habersiz, babasını bile hatırlayamayacak kadar küçük kızını yani beni bırakıp hayata gözlerini yumuyor. Uzun bir süre anne, kız idare ettiğimiz hayata annemin evliliği ile birini daha ekledik. Daha sonra İzmir’e taşındık. Şu anda Dokuz Eylül Üniversitesi, Okul Öncesi Öğretmenliği 1’inci sınıf öğrencisiyim, aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Kamu Yönetimi bölümünde lisans öğrenimimi devam ettiriyorum.
Vefat Mehmetçik çocuğu olmanın sendeki yansımalarını bizimle paylaşır mısın?
Tanımlanamayacak kadar zor, hüzünlü ve gururlu olmamı hissettirecek bir duygu bu. Çoğu yerde okumuşuzdur, görmüşüzdür, duymuşuzdur şu sözü “Kızları en çok babalarını sever, en çok onlarla eğlenir.” Evet, ben babamı annemin ve çevremin anlattığıyla, fotoğraflarıyla çok sevdim ama yeterince eğlenemedim. “ Babam” diye koşup kollarına atlayamadım. Herkesin okul çıkışına babaları gelirken benim annem geldi. Melek annem, babamı zihnimde hala canlı tutan annemdir. Çoğu zaman, doldurabildiği kadar yerini doldurdu annem, babamın yokluğunu ama o babalık duygusu gibi olmadı hiçbir zaman.
Okulda konuşurlardı “ Babam çok güçlü, babam şöyle, babam böyle…” bunları duyar duymaz hemen oradan uzaklaşabildiğim kadar uzaklaşırdım. Çünkü benim anlatacak bir şeyim yoktu hayallerimden başka. İlkokul zamanlarımda çok iyi hatırlıyorum, babamı hayallerime sığdırıyordum. En basiti, okul çıkışına onun geldiğini hayal ediyordum… Ama gelmiyordu. Çok çok çok zor bir durum, zor olduğu kadar da gurur verici çünkü vatani görevini yaparken vefat ettiğini biliyorsun. Bundan sonra da bu gururla yaşamaya devam edeceğim. Ona layık bir kız olacağım gerek kişilik olarak, gerekse eğitim durumu olarak. Ben biliyorum ki benim her başarımdan mutlaka haberi olan, her güzel veya kötü anımda beni bir yerlerden izleyen güçlü bir babam var. Seni çok seviyorum hayallerimin en güzel noktasında olan canım babam…
Peki, Betül Mehmetçik Vakfı ile nasıl tanıştın?
Uzun zamandır öğrenim yardımı alıyordum. İsmen ve yaptığı onca güzel yardımlarla tanıyordum. Ama asıl tanışmam 2017 yılında oldu. Her sene düzenlenen kültür gezisinde beni de görmek istediklerini söylediler, büyük bir memnuniyetle kabul ettim. Belki de hiç göremeyeceğim yerleri vakıf sayesinde gördüm, gezdim. Bunun yanında da Türkiye’nin dört bir yanında edindiğim güzel dostluklar bana kar kaldı. Vakıf görevlileri ise her başımız sıkıştığında rahatlıkla arayabileceğimiz abilerimiz, ablalarımız oldu. Her biri ailemizden biri oldu. 2018 yılında tekrar katıldığım kültür gezisi ile aramızdaki bağlar daha güçlendi, kopulmaz bir bağ oldu. Aile olduk biz, hem de kocaman bir aile. Maddi ve manevi her açıdan destek olan, sorunlarımı kendi sorunları gibi görüp çare bulmaya çalışan tüm vakıf görevlilerine en içten teşekkürlerimi iletiyorum. Bu gönül bağımızın ömür boyu süreceğine eminim. İyi ki varsın Mehmetçik Vakfı.
Gelecekle ilgili hedeflerinden bahseder misin?
“Hedefi olan kişiye rüzgâr bile yol verir, hedefi olmayan kişiye kelebek bile engel olur.” diye çok sevdiğim bir söz vardır. Doğruluğuna da inanırım. Evet, benim hep hedeflerim oldu. İlk önce babama, aileme, vatana yakışır bir evlat olmak. Daha sonra ise eğitimimi en güzel şekilde bitirmek, akademik kariyer için elimden geleni yapmak istiyorum. Ben elimden geleni yaptıktan sonra başaramayacağım hiçbir şey yoktur, düşüncesine inanıyorum. Eğitimime en güzel şekilde tamamladıktan sonra da hayat yolunda çeşitli hedeflerim olacaktır. Hedefler ve hayallerdir zaten yaşamı anlamlı kılan. Herkese hayat yolunda başarılar diliyorum.
Mehmetçik Vakfı dergisi aracılığı ile şehit, gazi ve vefat çocuklarına neler söylemek istersin?
Her ne kadar duygusal açıdan eksik ve zor bir yaşama başlasak da hayat çok güzel. Bu hayatı da güzel kılan bizleriz, hayallerimiz, hedeflerimiz. Evet, babalık duygusundan kimimiz yoksun kaldı, kimimiz de yeterince hissedemedi. Bu boşluğu da Mehmetçik Vakfı dolduruyor, personelinin bir sıcak gülümsemesi dolduruyor. Bizler bu dünyada göğsünü onurla, şerefle kabartan en nadide gençleriz. Zorluklar bizi yıldıramaz, biz kahramanların çocuklarıyız. Hayallerinizi, hedeflerinizi hiçbir zaman ertelemeyin ve onlara ulaşmak için çabalayın. Siz bu çabayı gösterdikçe hayat size tüm güzelliklerini sunacak zaten.
Hiçbir zaman da kendinizi yalnız hissetmeyin. Sizin gibi belki de tanımadığınız binlerce kardeşiniz, arkadaşınız var, bulun onları. İnanın şehit ve gazi çocukları arasındaki bağın özel oluşu sizi çok iyi hissettirecek.
Son olarak Mehmetçik Vakfı’nı ailenizin bir ferdi olarak görün ve onlara ulaşmaktan çekinmeyin, onların da belirttiği üzere “onlar, bizler için varlar.”
Bu, kocaman Mehmetçik Vakfı ailesinin bir ferdi olmaktan çok mutluyum. Her şey için çok teşekkür ederim. Böyle güzel insanların olması beni çok mutlu ediyor. Vakıf kardeşlerime, arkadaşlarıma selamlarımı iletiyor ve Mehmetçik Vakfı’na da en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Tekrar tekrar söylüyorum, iyi ki varsın Mehmetçik Vakfı!
Sonraki