"Mehmetçik Vakfının meslek sahibi olmamda ailem kadar desteği var"

Güllü Albar
 

1989 Tirebolu / Giresun doğumluyum. Babam askere gittiğinde üç yaşındaydım ve annem kardeşime hamileydi. 1993 yılı mayıs ayında kardeşim Gökhan dünyaya geldi. O zamanlarda askerlik 15 aymış, ama çeşitli gelişmeler nedeniyle askerlik dört ay uzatılmış. Babamın kaza yapması da askerliğinin 15 ayını doldurduktan sonraki ilk ay içinde olmuş. Babam kaza yaptıktan sonra önce öldüğünü düşünmüşler, ama o zamanki birliğinin kıdemli üst teğmeni hastaneye götürmüş ve orada hayata dönmüş babam.

Kaza haberini ilk dedeme haber vermişler. Dedem ve amcam, kötü bir şeyinin olmadığını küçük bir kaza olduğunu söyleyerek Erzurum’a gitmişler. Babam, bir aydan fazla yoğun bakımda kalmış ve dedem yanındaymış. Bizimkilere iyi olduğunu söylüyormuş. Kazadan sonra babamın bir gözü görmemiş. Babam kendine geldikten sonra annemler gerçeği öğrenmiş. Annem, kardeşim küçük olduğu için yanına gidememiş ama ben amcamlarla gitmiştim. Henüz beş yaşında olmama rağmen, o gün babamı o şekilde görmem hâlâ gözümün önünde… Neyse ki Allah’ım babamızı bize bağışladı…


Tirebolu’ya yerleşmemiz, benim okula başlamamla oldu. O zamana kadar köyde dedemlerle yaşıyorduk. İlkokulu ve ortaokulu Tirebolu Kazım Karabekir İlköğretim okulunda, liseyi Giresun Hamdi Bozbağ Anadolu Lisesinde okudum. Lise bittikten sonra bir yıl dershaneye giderek üniversiteye hazırlandım ve 2008 yılında Uludağ Üniversitesi Tekstil Mühendisliğini kazandım. Hazırlıkla beraber beş yılın sonunda mezun oldum. Mezun olduktan bir ay sonra çok şükür mesleğimi elime aldım ve şu an büyük bir tekstil firmasında Müşteri Temsilcisi olarak çalışıyorum.


Ailemin ilk Mehmetçik Vakfıyla tanışması babamın kazada öldüğüne inanmayıp hastaneye götüren üst teğmeni ile başlamış. Daha sonra Vakıf bizimle iletişimde bulunmuş ve neler yapmamız gerektiğini, haklarımızla ilgili bizi bilgilendirmiş. Bize yapılan yardımlarla ben de Vakıfla tanışmış oldum.


“Arkamızda kocaman bir Mehmetçik ailesi”


Vakıf, benim için iki yıl öncesine kadar eğitimime katkı sağlayan bir kurum olmaktan öte bir anlam taşımıyordu. Ta ki iki yıl önce Vakfın düzenlemiş olduğu “kültür gezisi”ne katılana dek… Mehmetçik Vakfının manevi değeri benim için şuan daha önemli. Asıl Mehmetçik Vakfıyla tanışmam “kültür gezisi”yle oldu diyebilirim. Gezi için davet geldiğinde kardeşimle gidip gitmeme konusunda tereddüt yaşamıştık ama gidince, o gördüğümüz sıcacık ortamıyla tereddüdümüzde yanıldığımızı hissettik. Aynı kaderi paylaştığımız şehit ve gazi çocuklarıyla, Vakıf çalışanlarıyla, bağışçılarla tanışma fırsatımız olması ve beraber bir şeyler paylaşmamız bizim için unutamayacağımız güzel anılardandır. En önemlisi arkamızda kocaman bir Mehmetçik Vakfı ailesi olduğunu gördük.


İş hayatımın şu an çok başındayım. Öncelikle işimde kendimi daha da geliştirmeliyim. Bunun için de iyi bir yerde işe başladığımı düşünüyorum. Hem iş ortamı hem de işim açısından ilk iş hayatımda şanslıyım. Şu an çalıştığım yerde müşteri temsilcisi olarak çalışıyorum ve işimi seviyorum. Tecrübe kazandıkça yükselmek ve daha iyi pozisyonlara gelmek elbette isterim.


Öncelikle bugünlere gelmemde, mesleğimi elime almamda ailem kadar yanımda olan ve katkısı olan Mehmetçik Vakfı ailesine çok teşekkür ediyorum.
Vakıftan yardım alan kardeşlerime, Mehmetçik Vakfını sadece maddi açıdan yardım olarak görmemelerini, manevi açıdan da yanımızda olduğunu bilmelerini ve fırsatları varsa bir şekilde Vakıftakilerle tanışmalarını sıcacık ortamı görmelerini söyleyebilirim.


Vakfa bağış yapan tüm hayırsever insanlara da ayrıca teşekkür ediyorum. Yardımları sayesinde eğitimimizi bitirip, meslek sahibi olduk. Emeği geçen herkese kucak dolusu teşekkürlerimi sunuyorum.

Önceki Sonraki