Değerli Bağışçımız İlyas KALAY ile Söyleşi

Bağışçımız İlyas KALAY ile 
TSKMEV İzmir Temsilcilerimiz E.Alb. Ahmet TUNCER ve E.Alb. Ömer ÜNAL

Değerli Bağışçımız İlyas KALAY, 1925 yılında doğmuş emekli bir öğretmen. Yazmış olduğu kitabından elde ettiği geliri Vakfımıza bağışlayan İlyas öğretmenimiz, TSK Mehmetçik Vakfı İzmir Temsilcisi E.Alb. Ahmet TUNCER ve Emlak, Bağış İşlemleri Koor. E.Alb. Ömer ÜNAL tarafından evinde ziyaret edildi. “Ülkemize faydalı, üretken, bilim ve fen yapan, ATATÜRK’ün izinden giden gençler yetiştirmek benim vatanıma olan borcumdur” diyerek samimi duygularını bizlerle paylaşan İlyas öğretmenimiz ile severek okuyacağınızı düşündüğümüz keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. 

İlyas öğretmenim, okuyucularımız için kendinizden bahsedebilir misiniz?

1925 yılında Manisa İli, Demirci İlçesi’nde doğdum. İlkokulu Demirci’de okudum. 1938 yılında ATATÜRK’ün ölüm gününde yazılan programa katıldım ve konuşma yaptım.
      
Okumak istiyordum. Oturduğumuz ilçede ortaokul olmadığından 40 km mesafedeki Simav Orta Okuluna kaydolmak istedim. Kayıt evraklarımın ve yiyeceklerimin aynı torbada olması sebebiyle, evraklarım tahrip olduğundan okula kaydımı yaptıramadım. 13 yaşındaydım ve civarda başka okul yoktu. Ya demirci, ya da nalbant olacaktım. Dayımın yanında nalbant çırak olarak çalışmaya başladım. 

Ancak okuma isteğim gittikçe artıyordu. İlkokul öğretmenimin yardımı ile yeni açılan Köy Öğretmen okullarının sınava girdim ve kaydımı yaptırdım. Her türlü sorunla başa çıkmanın yolu mücadeleyi bırakmamaktır. İzmir Kızılçullu Öğretmen Okulunda beş yıl okudum. 1944 yılında öğretmen oldum. 1953 yılında Hadımköy/İstanbul’da Topçu Yedek Subay olarak askerlik görevimi yaptım. 1973 yılında emekli oldum. Binlerce öğrenci yetiştirdim. Her birini takip ettim. Onların çok iyi yerlerde olması beni çok mutlu ediyor. Öğrencilerim ile her beş yılda bir, benim yaş günümü kutlamak için Salihli’de bir araya geliyoruz. Mayıs 2020’de 95’inci yaş günümü öğrencilerimle beraber kutlayacağız. 
         
Emekli olduktan sonra topluma yararlı olacak çeşitli sosyal faaliyetlerde bulundum. Halen bu yaşta, faaliyetlerime devam ediyorum, ölene kadar da devam edeceğim. Ülkemize faydalı, üretken, bilim ve fen yapan, ATATÜRK’ün izinden giden gençler yetiştirmek benim vatanıma olan borcumdur.

 İlyas öğretmen, yazmış olduğu “Tarihi Gerçekler” kitabı ile…

Vakfımızla nasıl tanıştınız, bağışçı olmaya nasıl karar verdiniz? Bu bağışı yapmaya sizi iten sebepleriniz nelerdir?

Uzun yıllardan beri Vakfı tanıyorum. Vakfın faaliyetlerini, şehit ailelerine/ gazilere ne gibi yardımlar yaptığını biliyorum. Şehitlerimiz ve gazilerimiz bizim kutsalımız, ne yapsak azdır. Ben de Vakfa yardım yapmayı hep istemişimdir. 

Ben 80’li yaşlarda üç kitap yazdım. Amacım bu kitapları çocuklara ve gençlere ulaştırarak, okumalarını sağlamaktı. Okullar vasıtasıyla bunları dağıtmak istedim. Ancak başarılı olamadım. Daha sonra bunları tekrar bastırarak, eski öğrencilerime göndererek bir gelir elde ettim ve hesabıma gelen parayı üç kez Vakfa bağışladım. Bu kitap satışlarından elde ettiğim gelirleri Vakfa bağışlamaya devam edeceğim. Bunu son nefesime kadar sürdüreceğim.

Vakıf ayrıca şehitlerimizin ve gazilerimizin çocuklarını okutuyor, onlarla ilgileniyor. Bu husus çok önemlidir. Eğitime verilen destek, onları toplum içinde değerli kılmak, aidiyet duygusu yaratmak ülkemiz için yapılabilecek en büyük hizmettir.

Bağış yapmayı düşünenlere ve Vakfımızdan yardım alanlara bir mesaj vermek ister misiniz?

Maalesef her gün şehit haberleri geliyor. Bu haberi alıp, bu toplumda yaşayan biri olarak herkes kendi çapında yardım yapmalıdır. Yardım yapmak, vatandaşın vefa borcudur. Bu acıları her gün duyuyoruz. Yaptığımız bağış; onların acılarını dindirmez, anne babalarını teselli etmez. Ancak toplumun birlik ve beraberliği bu tarz uygulamalar ile sağlanır. Maddi durumu iyi olan herkes, kendi bütçesine göre bu Vakfa yardım yapmalıdır. Her kuruşun layıkıyla harcandığını çok iyi biliyorum.

Mehmetçik Vakfı’ndan yardım alan çocuklarımızın da bu bilinçle hareket ederek, ülkemize hayırlı hizmetler yapmalarını istiyoruz. Son olarak, bu söyleşi vesilesiyle öncelikle Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyor, Mehmetçik Vakfı ailesinin tüm fertlerine ve Mehmetçik Vakfı Dergisi okuyucularına şükranlarımı sunuyorum.

Önceki Sonraki